Talha Bora Öge: Erkeğin adamlığı kadına nasıl davrandığından belli olur

Türkiye'nin en çok dinlenen radyo kanalları arasında ilk üçte yer alan Radyo 7'de, birbirinden kaliteli radyo programlarına imza atmış kurumsal ödüllü namı değer "Gölge" olarak bilinen radyocu Talha Bora Öge, hayatına dair bilinmeyenleri Yasemin.com editörlerinden Yasemin Merve Yıldızhan'a anlattı. Başarılı radyocu Öge, kariyeri ve özel hayatına dair önemli ayrıntılara da değindi.

Yasemin.com / ÖZEL

Radyo 7'de, kendine özgü anlattığı hikayelerle başarıya ulaşan, Youtube'da namı değer "Gölge" olarak geniş bir kitleye hitap eden ödüllü radyocu Talha Bora Öge, Yasemin.com ile yaptığı özel röportajında; radyoculuk kariyerinin başlangıcından, yaptığı işlerde muvaffak oluşuna kadar geçen süreci anlattı. Radyoculuğunun yanı sıra turne ve dinletilerden oluşan etkinliklere de dahil olduğuna açıklık getiren başarılı oyuncu, "Eşler arası sevgi, saygı ve sabrın devamı nasıl sağlanır?" sorusuna yanıt veren Bora Öge, son zamanlarda artan boşanmalar ile alakalı çarpıcı yorumlarda bulundu.

- Türkiye'de radyo programcılığı dendiğinde akla gelen ilk isimlerdensiniz. Hatta radyoculuk ile alakalı iki kurumsal ödül organizasyonunda üst üste ödül alma başarısı gösterdiniz. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

Öncelikle bizleri, Yasemin.com'da sizi seven insanlarla buluşturmanız çok güzel. Teşekkür ediyorum. Ben tam 25 yıldır radyo programcısıyım.1993'de liseyi bitirdim. Türkiye'de özel radyoların başladığı zamandı. Tatili değerlendirmek amacıyla 1994 yılının sonu gibi başladım. Mükemmelliyetçi yapım işin içine girince radyoculuğu sevdim ve geliştirmeliyim diye düşündüm. Başladığım sıralarda ise bu işin tabiri caizse ekmek param olacağını bilmiyordum. Üzerine düştüm ve bunun büyük bir sorumluluk olduğunu fark ettikçe radyo programcılığı mikrofon ve dinleyicilerle aramızda sıkı bir bağ oldu. Bizim milletimiz çok basiret sahibi. Doğal ve samimi olanı çok net hissediyor ve bir yerlere taşıyor. Rabbime sonsuz hamd olsun 25 yıl oldu ama Radyo 7 ile 16. yılım olacak. Bu kadar uzun yıllar boyunca aynı şirkette aynı kitleye seslenebilmek bir şeref. İşimi çok seviyorum. Bu başarıyı tüm bu ödüllendirmeler, reytinglerdeki dereceler, insanların sosyal medyada gösterdiği teveccüh hepsini işimi çok seviyor olmama bağlıyorum.

"RADYOCULUK BU ÜLKEDE TAM OLARAK DEĞER GÖRMÜYOR!"

Bu ülkede ben hala radyoculuğun öneminin ve değerinin tam olarak hak ettiğince kavrandığını düşünmüyorum. Radyo toplum üzerinde zannedildiğinden çok daha fazla etkili. Dinleyici, dinlerken ağlamak istiyorsa çekinmeden ağlıyor. Çünkü sen onu görmüyorsun ve o seni dinlerken saçına, gözüne, kaşına takılmıyor. Sadece sesin, anlattıkların, verdiğin ona verdiğin duygu; zengin veya fakir olsun ya da yolda veya işte her nerede olursa olsun herkes bir şekilde ortak bir duyguda bulaşabiliyor. Radyo çok güçlü bir iletişim aracı. Vefa duygusu ile hareket ediyorum. Radyo, bana bir şeyler kazandırdığı kadar ben de radyoya bir şeyler kazandırmalıyım. İnsanlar bana diyor ki; "Programın bir çığır açtı. İnsanlar seni taklit ediyor." Ben de o taklitlerden rahatsız olmadığımı söylüyorum. Mesele sadece müzik dinletmek değil tamam önemli ama ben hayatımı sadece insanlara şarkı, türkü dinleterek geçirmiş bir adam olamam. İnsanlar bir şarkı yeni çıktığında bunu ilk radyoda duyuyorlardı. Bu nedenle müzik önemliydi kabul ediyorum ama son 5 yılda teknoloji ve sosyal medyanın gelişmesi ile bazı insanların kişisel müzik arşivi radyolardan fazla. O nedenle radyoda programcı önemli. İnsanlar bana diyor ki, "Dinlettiğin şarkıları liste halinde arabamda çalıyorum ama senin dinlettiğin kadar zevk alamıyorum." Ben nakış gibi işlemeye çalışıyorum. Dinleyici senin hangi tonu kullandığını bilmeyebilir, radyoda neden kaldığını bilmeyebilir ama sizin doğru yapışınız onları kazanmanızda etkili olur. Benim amacım zaten gönüller kazanmak.

"HER PROGRAMIMA BU DUA İLE BAŞLIYORUM!"

İnsan hangi mesleği yaparsa yapsın severse önemserse, niyetini fayda vermek olarak alırsa Allah (c.c) ona yardım eder. Ben her programıma dua ile başlıyorum: "Allah'ım sadrımı genişlet, işimi bana kolaylaştır, dilimdeki düğümü çöz, sözlerim anlaşılsın ve tesir etsin." Başarım varsa bundandır diye düşünüyorum.

Tolga Bora Öge özel röportajı

Tolga Bora Öge özel röportajı

- Bu arada sizin konuşulan yönlerinizden biri de; dinleti ve konserlerden oluşan turneleriniz, içeriğinden biraz bahseder misiniz?

Radyo programcılığında  devam ederken insanlarla buluştuğumuzda, tehlikeli bir şeydir bilirsiniz ki benden hep boş kağıtlara imza isterlerdi. Sonra zaman içerisinde düşüncelerimi not ettim ve bunlar kitap haline geldi. Kitaplaşmasına rağmen ne şairim ne de yazarım diyebilirim. Gerçek yazar ve şairlere saygısızlık olur. Etkinliklerde buluştuğumda kitaplarımı imzalamak istedim. Şiir, deneme, 3 roman bir de dua kitabım var. Fark edildikçe davetler almaya başladım. 2001 yılında ilk kitabım çıktı ve sahnede buluştum insanlarla. Aslında başlarda gizemli olmak adına kendimi göstermiyordum. Elhamdülillah sahne için tepkiler olumlu olunca, sahneye çıkmayı devam etmeye karar verdim. Son 9 yıl ise bir orkestram var. Şiir, türkü konserleri yapıyoruz. İşin içerisinde biraz stand-up da var. Bir komedyen değilim ama etkinliklerde gülüyor ve eğleniyoruz. 1.5 saate yakın sürüyor. Çok keyifli işler yapıyoruz. Bu zamana kadar bini aştı. En son şu an Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü organizasyonuyla üniversiteli gençlerle buluşuyorum. Bu 3. sezonumuz. Bursa, Ankara, Amasya'da yaptık. 28 Kasım'da Niğde, 2 Aralık'ta Bayburt, 3 Aralık'ta Gümüşhane ve turneler devam edecek. Yurt dışında ise Dortmund, Hollanda ,İsviçre'de turnemiz oldu. Yakın tarih yurt dışı turnemiz 21-22 Aralık'ta Düsseldorf'de olacak. 28-29 Aralık'ta ise Hollanda'ya gidiyorum. Radyoyla beraber sahneyi de etkin bir şekilde devam ettiriyorum. Sahneden insanlara ulaşmanın kendine has bir heyecanı var. Karşılıklı etkileşim yaşıyoruz. Onlar beni geliştiriyor ben de onlara bir şeyler katabiliyorsam ne mutlu.

Talha Bora Öge Yasemin.com röportajı

Talha Bora Öge Yasemin.com röportajı

- Youtube kanalında geniş bir kitleye sahipsiniz. Ağırlıklı kitle gençlerden mi oluşuyor?

Bunu istatistiklerden görebiliyoruz. Asıl aktif olduğum alan Instagram ve Youtube. Hepsi kurumsal, Talha Bora Öge diye yazdıklarında ulaşabiliyorlar. Milyonlara takip ediyor ve bu bir sorumluluk yüklüyor. Radyo programlarımı görüntülü kaydediyorum. Radyo 7 olarak bunu ilk yapan radyo kanalıyız. Hem Instagram'da hem de Youtube'da paylaşıyoruz ve istatistiklere bakıldığında %85'in genç olduğunu görüyoruz. 18- 45 yaş arası genç bir kitlesini oluşturuyor. Onlara ulaşabilmek çok önemli çünkü onlar bizim yarınlarımız. Bu ülkede, huzur içinde kavgasız gürültüsüz yaşamak istiyorsak, gençler çok iyi yetişmeli. Bu sadece kimya ve fizik formülleri, matematikle olmaz. Evet, her anlamda teknolojide gelişecekler, diploma, üniversite sıralarında geçen yıllar önemli ama klasik deyimle 'hayat okulu' daha önemli. Hayat okulundaki sıralarda insan biraz diz çürütürse, bunun üniversiteyi ve üniversite sonrasını çok olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Evde aldığı terbiye, okul dışındaki çalışması, kimlerle arkadaşlık yaptığı, hangi kitapları okuduğu, haberi nereden izlediği, hangi filmleri izlediği, hangi müzikleri dinlediği... bunların hepsi insanın diplomasını destekleyecek unsurlar. Bir taraf eksik kalırsa, sadece belgeli bir insan olmaktan öteye geçilmez.

- Son zamanlarda boşanmaların arttığını görüyoruz. Sizce evlilik nasıl olmalı? Eşler arasında sevgi, saygı ve sabır devamlılığını nasıl devam ettirmeli?

"BİR ERKEĞİN ADAMLIĞI KADINA NASIL DAVRANDIĞINDAN BELLİ OLUR!"

Bu çok güzel bir soru. Bu sorunun bana sorulmasından dolayı da çok mutluyum. Bu radyoda da çok soruluyor. Neden mi? Ben evliliğimi hiç gizlemedim. Medyada, "Evliliğini gizle, hayranların azalır, kitapların az satar, seni izlemeye gelecek kitle azalır" gibi saçma sapan bir görüş var. Evliliğini, çocuğunu gizleyenler var. Sosyal medya hesabıma baktığınız zaman, evlatlarımdan, hanımımdan bahsediyorum ve ben ona her zaman Fatmam diyorum. Sadece Fatma dediğimi hatırlamıyorum. Fatmam... Sahipleniyorum ama bu sahiplenme şöyle bir sahiplenme; karımın ve Rabbimin nasip ettiği çocuklarımın Allah'ın (c.c) bir emaneti olduğunu düşünüyorum. Bir kul evlendiği an veya nişanlılık döneminden başlayarak, daha karşılaşmadan itibaren emanet olduğunu hissederse incitmekten korkar ve üzerine titrer. Anne baba gül gibi yetiştirdi, üzerine titredi ve sana  verdi. Allah'ın (c.c), anne babanın emanetini nasıl inciteceksin? Nasıl saygı göstermez insan? Bir erkeğin adamlığı, kadına nasıl davrandığından belli olur. Hem genel olarak toplumdaki tüm kadınlara hem de kendi kadınına. Erkeklik hep güç gösterisi olarak algınlanmıştır: 'Ağlamaz erkek' , 'Erkek varlığını, yumruğunu ortaya koyacak gösterecek' Hayır! Erkeğin gücü nezaketinden gelir. Hitabındaki, davranışındaki nezaketinden gelir. Güçlü erkek böyle olur. Ben buna dikkat ediyor ve böyle yaşıyorum. Allah'ıma çok şükür ediyorum. Böyle olursa kayın valideniz veya kayın pederiniz kızımızı verdik demiyor, oğul aldık diyor. Kulu Allah'ın (c.c) rızasına götüren bir şeydir bu; anneyi babayı mutlu etmek.

Talha Bora Öge

Talha Bora Öge

"BOŞANMALAR ÇOĞALIYORSA BUNUN YEGANE NEDENİ BENCİLLİKTİR!"

Boşanmalar çoğalıyorsa bunun yegane nedeni bencilliktir. Hep ben denen ortamda ne huzur ne mutluluk olur. Bu iki taraf için de geçerlidir. Bunu kaybettiğinizde ailedeki huzuru kaybediyorsunuz ve bu beraberinde saygısızlıkları getiriyor bir yerde de kopuyor. Adına şiddetli geçimsizlik denilen, bu nedenle kopan dağılan yuvalar görüyorsunuz. Kişi kendine saygı duyarsa, hep kadına saygı duyar hem çocuğa saygı duyar. hem de büyüğe saygı duyar. O zaman toplumu şekillendirecek olan çekirdek aileyi kurmuş oluruz.

Talha Bora Öge ile özel röportaj

Talha Bora Öge ile özel röportaj

"TOPLUM AYAKTAYSA AİLE KAVRAMINI KORUDUĞU İÇİNDİR!"

Toplumumuzun en güzel yönlerinden birisi, bir çok sıkıntıya rağmen Türk toplumu ayaktaysa aile kavramını koruduğu için ayaktadır. Radyoda dile getirdiğim gibi, mümkünse kadın ve çocuklar eve gelen adamı karşılayacaklar. Mümkünse o adam öfkesini kapının dışarısında bırakacak. Kendisini bekleyenlerin yüzü suyu hürmetine güler yüzünü onlardan esirgemeyecek. 

Talha Bora Öge

Talha Bora Öge

"AKILLI TELEFONLAR, AKLIMIZI ALDI!"

Akıllı telefonlar iletişim içn ancak aklımızı aldı. İletişim için gelişen bir alet bizi iyice iletişimsizliğe götürdü. Birbirlerini özleyen dostlar bir araya geliyor herkesin kafası önde elinde telefon...Karısı akşama kadar evde eşini bekliyor, adam eve gidiyor ve karısı, çocuğuyla ilgilenmek yerine telefonla ilgileniyor. Bencillikten kastettiğim bu. Hayat senin ekseninde dönemez. Bu aile kopmaya mahkumdur. Bana bencilliğin olduğu, huzurun olmadığı evler küçük zindanlar gibi geliyor. Daha çok iletişime ihtiyacımız var. Aile üzerine düşeni yapacak karşılayıp uğurlamasını bilecek. Adam ise buna karşılık verecek. "Ben karıma rapor vermem" ne raporu? Onun ne yaptığını merak et, nezaketle sor. O sana sorduğunda ise mutlu ol karım beni merak etti diye. Bir adam, erkeğin kadına rapor vermesi olarak gördüğü sürece, bir arpa boyu yol alamaz. Kadın ise kocam bana kızar diye onu merak ettiğinde duygusuna ket vuruyorsa, diyalog tamamen biter. Böyle bir ev zindandan farksız olur.

Talha Bora Öge ile Yasemin.com özel

Talha Bora Öge ile Yasemin.com özel

"EVLER CENNET MİSALİ ORTAMLARIMIZ OLMALI!"

Halbuki evler bizim cennet misali ortamlarımız olmalı. Herkes bilir, ben çok evcimen biriyim. İşten eve, evden işe veya turneye turneden eve... Her zaman söylüyorum: Erkek, kıyafetine, malına, mülküne değer veriyor, keşke telefonlar kırılmasın diye gösterdiğimiz özeni insanları kırmamak için gösterebilseydik. İnsan kalbi bu kadar mı kıymetsiz, karın bu kadar mı değersiz? Telefonun son modelini de alsan, evin lüks de olsa, işinde iyi de olsan, iddia ediyorum; bir adam evinin içinde mutlu değilse, hiçbiri insanı mutlu etmeye yetmez. Ama işleri yolunda gitmeyen, kalabalık halk otobüsleriyle evine gitmeye çalışan ve son model telefonu olmayan birinin evinde huzur, muhabbet varsa, dışarıdaki zorluklara karşın adama güç verir. Öncelikle evdeki huzur önemli.

Talha Bora Öge kimdir

Talha Bora Öge kimdir

TALHA BORA ÖGE KİMDİR?

23 Nisan 1976 Ankara doğumlu olan kurumsal ödüllü başarılı radyocu Talha Bora Öge, Yüksek öğrenimi, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu yönetiminde tamamladı. 1994 yılında başladı radyo deneyimine başlayan Talha Bora, 2002 yılında Akademetre Araştırma şirketinin yaptığı,Türkiye Geneli en çok dinlenen radyocular listesinde ilk 10'a girdi. Aynı yıl içerisinde Ankara Geneli araştırmasında," EN ÇOK DİNLENEN RADYO PROGRAMCISI" seçildi. 2001'de başladığı şiir, hikaye ve türkü ve konserleriyle şimdiye kadar 70'i aşan merkezde 500'e yakın sahneye aldı. Şiir, deneme, 3 roman ve 1 dua kitabının yanı sıra turne ve konserlere de zaman ayırmaktadır. Youtube'da özellikle genç kesimin beğenisi kazanan başarılı radyocu kendine özgü, etkili konuşmaları ile sosyal medyanın "Gölge" lakaplı radyo programcısı olarak gönülleri fethetti. 

BİR YORUM YAPIN 1

vatandaş 4 yıl önce

sayın talha bora öge, peki kadının kadınlığı, analığı nasıl belli olur? onu da bir yazsaydın keşke enine boyuna.

Toplam 4 beğeni