İşte İstanbul'un en büyük aşkları
Semavi Eyice ve Kamuran Eyice
Semavi Eyice, İkinci Dünya Savaşı devam ederken, on dokuz yaşının gözü pekliğiyle Almanya’ya “Bizans Sanatı” okumaya gider. Burada maceralı ve hareketli bir tahsil hayatı olur.
Kâmuran Yalgın Suadiye’de Eyicelerin evine yakın oturmaktadır. Kâmuran Hanım sabahları işe giderken tramvayda Semavi Eyice ile zaman zaman karşılaşmakta ve sohbet etmektedir. Tramvaya daha önceki duraktan bindiği için oturacak yer bulabilen Semavi Bey, Kâmuran Hanım’ı görünce fırlayıp ona yerini verir mutlaka. Aslında ikisinin tanışıklığı altı-yedi yıl öncesine dayanmaktadır. Her ikisinin hayatlarına bu zaman zarfında başka insanlar girip çıkmıştır.
Semavi Bey son hanım arkadaşından ayrıldıktan sonra kendisinden on yaş kadar küçük olan Kâmuran Hanım’a evlilik teklif eder. Bir haziran günü ailelerine haber vermeden beraberce bir kuyumcuya gider ve halen parmaklarında olan nişan yüzüklerini, kendi aralarında takarlar. Semavi Bey’in ailesi bu duruma başta birazcık bozulsa da sonradan gelinlerini onlar da bağırlarına basarlar. Nişanlılar Ağustos’ta evlenirler (1954). Semavi Beylerin evinin bahçesinde yer alan ve müştemilat olarak kullanılan, nohut oda bakla sofa, sobalı eve yerleşirler.
