Salgın süreci boyunca evde kalan çocuklar, salgının bitmesiyle birlikte dışarıya rahatça çıkmaya başladı. Pandemi sürecinde kapanma olduğu için mikroplarla karşılaşmayan çocukların sistemleri de gelişemedi. Bu konuda uzmanlar, çocukların bakterilerden uzak kaldığını ve bu sebeple astım hastalığına yakalanma oranlarının çokça artığını belirtti.
Salgın boyunca izole bir hayat süren pandemi çocukları, her türlü bakteri ve virüsten uzak kaldığı için, bakterilerin sağladığı yararlardan da uzak kaldı. Bu tarz virüslere karşı bağışıklık kazanamadıkları ortaya çıktı. Daha da ilerleyen dönemde astımla birlikte bir çok hastalığın daha çıkabileceğini berten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu açıkladı.
Prof. Dr. Akkoyunlu çocuklardaki astımı "savunma sisteminin kendi kendine yaptığı, hava yollarının daralmasıyla ilerleyen, dış ortamlardan gelen bazı etkenlere karşı da aşırı duyarlılık gösteren bir hastalık" olarak tanımladığını belirtti.
ASTIMDAN 250 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Astımın dünya üzerinde %5 ile %20 arasında görüldüğü ve yaklaşık 300 milyon insan civarınca etki ettiğini anlatan Akkoyun'lu, bu hastalığın yılda 250 bin kişinin hayatını kaybetmesine sebep olduğunu açıkladı. Astım savunma sisteminin aşırı duyarlılık gösteren bir hastalık olduğunu ve ana tedavinin sistemin baskılayıcı ilaçlardan oluştuğunu ifade etti.
AŞIRI HİJYEN YADA HİJYENSİZLİK SEBEP OLUYOR
Akkoyunlu "Erken çocukluk döneminde eğer izole bir fanus içerisinde yaşamışsa, yani etraftaki mikroplardan biraz daha uzak kalmışsa, buna bağlı olarak savunma sistemi kendi gelişimini tamamlayamıyor, astıma neden oluyor." açıklamasında bulunurken astıma aşırı hijyenin yada aşırı hijyensizliğin sebebiyet verebildiğini vurguladı.
ASTIM HASTASI İNSAN SAYISI ARTTI
Akkoyunlu "Türkiye'nin şehirleşme potansiyelinin artması, bununla beraber hijyen maddelerinin daha yoğun kullanılması, hava kirliliğindeki artışlar tamamıyla ele alındığında, astım rakamında bir artış görüyoruz. Tam olarak bir sayım yapılmış değil, bölgesel çalışmalar var. Bu bölgesel çalışmalar üzerinden belli rakamları biliyoruz. Pandemi öncesinde yapılan çalışmalarda 3,5 milyon civarında astım hastasının olduğunu biliyorduk. Şu anda astım yükünün, özellikle viral enfeksiyonların tetiklenmesiyle beraber çok daha arttığını, çocuklarda biraz daha fazla arttığını görüyoruz. Bunun da 4,5 milyonun biraz daha üzerinde bir rakama tekabül ettiğini biliyoruz." şeklinde ifade etti.
ÇOCUKLARIN İMMÜN SİSTEMLERİ GELİŞMEDİ
Salgın sebebiyle aşırı hijyen ortamının astımla olan ilişkisinin açıklayan Akkoyunlu "Bu, astımın gelişmesindeki teorilerden birini destekleyen bir durum. Çocuklar dışarı çıkamadılar, toprakla haşır neşir olamadılar, doğayla yaşayamadılar. Doğada, çevremizde var olan, belki de çok zararlı olmayan mikroplarla fazla karşılaşamadılar. Buna bağlı olarak immün sistemleri gelişemedi. Nasıl bu çocuklar sosyal bir ortama çıkıp insani ilişkileri sağlayamadıkları için ileride bazı problemler yaşayabilecekleri düşünülüyorsa, savunma sistemi de böyledir. Başka canlılarla ilişki kuramadığından kişisel gelişimini bu çocuklarda sağlayamadı. Buna bağlı olarak, hijyen teorisinin desteklediği gibi çocuklarda çok daha fazla astım olma ihtimali var. İlerleyen süreçte bu daha da yüksek şekilde görülecek." ifadelerini kullandı.
PANDEMİ SONRASI ASTIMDA PİK GÖRÜLDÜ
Bu durumun sadece Türkiye için bir sıkıntı olmadığını tam anlamıyla dünyanın genelinde bir problem olduğunu dile getiren Akkoyunlu "Pandemiler sonrasında bu hastalıkların piklerini görebiliyoruz. Ayrıca, pandemiyi yapan viral enfeksiyonlar da astımın ortaya çıkmasını ve tetiklenmesini sağlıyor. Salgında hem çocukların izole yaşaması, bakterilerden uzak kalması, aynı zamanda viral enfeksiyonların da desteğiyle beraber ilerleyen süre içerisinde çok daha fazla astım vakaları görmeyi bekliyoruz." açıklamasında bulundu.
BİR YORUM YAPIN 0