Akdeniz'in kalbinde harmanlanan bir cevher: Mersin seyahat tutkunlarını çağırıyor!

Havası kadar sıcak insanları, rengarenk sokakları, kültürel ve tarihi zenginliğiyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak noktalarından biri haline gelen Mersin, dört mevsim eşsiz bir seyahat rotası olarak adından söz ettiriyor. Zamanın büyülü atmosferini iliklerinize kadar hissedebileceğiniz Mersin, geçmişten günümüze gizemli bir hazineyi altın tepside sunuyor.

Yüzyıllardır pek çok medeniyetin ayak izlerine ev sahipliği yapan Türkiye, doğusundan batısına zengin bir kültürel ve tarihi mirasa kucak açıyor. Seyahat tutkunları için gizli bir cevher olan bu eşsiz coğrafyada mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında ise Akdeniz'in incisi "Mersin" yer alıyor. Mavi ve yeşilin ahenkle dans ettiği nefes kesen manzaraları, tarihin tozlu sayfalarına ışık tutan görkemli yapıları ve Akdeniz insanlarının sıcak ve samimi davranışlarıyla ilgi odağı haline gelen Mersin'i daha yakından tanımaya ne dersiniz? Gelin, ilk görüşte hayranlık uyandıran bu şehri adım adım keşfe çıkalım.

MERSİN NEREDE?

Mersin ya da eski adı ile İçel, Akdeniz bölgesinin en yoğun nüfusa sahip şehirleri arasında yer almaktadır. Akdeniz, Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mezitli, Mut, Silifke, Tarsus, Toroslar ve Yenişehir olmak üzere toplamda 13 ilçeden oluşan şehir önemli bir liman kenti olarak bilinmektedir.

MERSİN'DE MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Kleopatra Kapısı

Tarsus Evleri

Kanlı Divane Ören Yeri

Cennet Cehennem Obrukları

Kız Kalesi

Mamure Kalesi

  • KLEOPATRA KAPISI

"Deniz Kapısı" ismiyle de bilinen "Kleopatra Kapısı", Mersin'in Tarsus ilçesinde yer alan antik kente ait ayakta kalan tek kapıdır. Görkemli yapısıyla görenleri kendine hayran bırakan Kleopatra Kapısı, ismini elbette Mısır'ın ünlü kraliçesi Kleopatra'dan almaktadır. M.Ö. 41'de Roma generali Mark Antonius ile buluşmak için Tarsus'a gelen kraliçe, o zamanın limanı olan Gözlükule'de büyük bir törenle karşılanmış ve Deniz Kapısından şehre giriş yapmıştır. Bundan dolayı bu eşsiz yapı Kleopatra Kapısı olarak anılmaktadır.

Kleopatra ve Marcus Antonius'un birbirlerine duydukları aşkın gücünü yansıttığına inanılan kapının kenarı at nalı şeklinde ve yerden yüksekliği 6.17 metre derinliği ise 6.18 metredir. Tarsus'un 18. yüzyıl sonlarına kadar oldukça sağlam üç kapılı surları, 1835 yılında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırılmış ve yalnızca iki ayak üzerinde tek kemerli deniz kapısı günümüze ulaşabilmiştir.

Eğer rotanızı Mersin'e çevirmeyi planlıyorsanız; aşkın, gücün ve zarafetin sembolü olan bu muhteşem yapıyı mutlaka yakından görmeyi ihmal etmeyin!

  • TARİHİ TARSUS EVLERİ

Tarihsel ve görsel bir zenginliğin en güzel yansımalarından biri olan "Tarihi Tarsus Evleri", önemli bir turistik değer olarak ilgi odağı haline geliyor. İlçe'nin Eski Tarsus olarak bilinen güney kesiminde eski Müslüman ve gayrimüslim mahallelerinde yoğun olarak görülen tarihi evler, Tarsus'un en değerli simgelerinden biri.

Sıcak iklime karşı ayakta kalan evlerin inşa sürecinde Toros dağlarından getirilen kalsiyum karbonat içerikli kalın kireç taşları kullanılmıştır.

Böylece evler kış aylarında sıcak, yaz aylarında ise bir ortam oluşturulmuştur.

  • KANLI DİVANE ÖREN YERİ

Antik Dönem'de Dağlık Kilikya sınırları içinde kalan ve "Kanytella" adıyla bilinen "Kanlı Divane", Mersin'in Erdemli ilçesinin 13 kilometre batısında yer almaktadır.

Kentin konumlandığı kayalık yapının kırmızı renginden dolayı "Kanlı" ve bölgede bir araya gelen Türkmen aşiretlerinin divan toplantılarını burada yapmış olmaları sebebi ile "Divan" kelimeleriyle özdeştirilen bölge bu detaylardan dolayı "Kanlı Divane" olarak anılmaktadır.

Helenistik Döneme ait tek yapı olma özelliği taşıyan bu eşsiz antik kent, Kanlı Divane Obruğu olarak adlandırılan büyük bir yer çöküntüsünün etrafında kurulmuştur.

Sayısız yapının göze çarptığı bu eski yerleşim yerine adım attığınız andan itibaren Helenistik Kule, Armaronzas ve Ailesinin Kabartması gibi çok sayıda kabartma, Aba’nın Mezarı, Üç Ayak Mezar Anıtı ve kiliseler sizleri karşılayacak.

Adeta zamanda yolculuk yapma imkanı sunan bu eşsiz antik kent, özellikle güneşin sıcak vedasında kiremit renginin iç ısıtan huzurunu ruhunuzun derinliklerine işleyecek.

  • CENNET CEHENNEM OBRUKLARI

Bir yer düşünün her adımında doğanın zenginliğini muhteşem bir görkemle sunan... İşte, Cennet ve Cehennem Obrukları tam da öyle bir yer! 

Mersin'in Silifke ilçe merkezine 25 kilometre mesafede yer alan Cennet ve Cehennem olarak adlandırılan obruklar, kayalık, geniş ve derin çukurlardan oluşan iki doğa harikası çöküntüyü temsil ediyor. Antik dönemlerde kutsal kabul edilen bu obrukların her biri görülmeye değer detaylara ev sahipliği yapıyor.

İlk durağımız Cennet Obruğu...

Çökük tabanının güney ucunda büyük mağara girişi ile misafirlerini karşılayan Cennet Obruğu, ağız kısmının açıklığı 250 x 110 metredir. Mağaranın giriş kısmında dikdörtgen planlı, blok kesme taşlarla yapılmış "Meryem Ana Kilisesi" yer almaktadır.

Sıra geldi Cehennem Obruğu'na...

Cennet obruğunun 75 metre kuzeydoğusunda yer alan Cehennem Obruğu, 128 metre derinliğe sahiptir. Antik dönem mitolojisinde önemli bir yer edinen bu obruğun ilginç bir hikayesi var.

Öyle ki, tanrılar ile titanlar arasında çıkan savaşta yenilen devler Zeus’un buyruğuyla yerin derinliklerinde tutsak edilir. Torunları olan Titanların intikamını almak isteyen Toprak ana Gaia ise, alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon'u doğurur. Gövdesi kabuklarla örtülü, gözlerinden ateş püsküren, geçtiği yeri yakıp yıkan bir yaratık olan Typhon ve Zeus savaşır. Zeus, onu Etna Yanardağı'nın altına sonsuza dek kapatmadan önce bir süre Cehennem çukurunda hapseder.

  • KIZ KALESİ

"Akdeniz'in İncisi Mersin" tanımlamasını daha derinden hissetmek isteyenler için masmavi berrak suların ortasında inci gibi parlayan Kız Kalesi harika bir tercih olacaktır. 

Mersin'in simgesi olarak nitelendirilebilecek Kız Kalesi kıyıdan 600 metre açıkta yer alan küçük bir adacığın üzerinde yer almaktadır. Deniz Kalesi olarak da bilinen bu eşsiz yapıda ilk yerleşim M.Ö 4. Yüzyıla kadar uzanmaktadır. Tarih boyunca birçok medeniyete kapılarını aralayan kalede yer alan bir yazıtta I. Leon tarafından yaptırılmış olduğu öğrenilmiştir.

Turkuvazın huzur ve duru atmosferiyle harmanlanan Kız Kalesi'ni görmeden Mersin'i gezdim demeyin!

  • MAMURE KALESİ

Akdeniz kıyı şeridinde günümüze oldukça sağlam ulaşabilmiş Türk kalelerinden biri olarak nam salan Mamure Kalesi, Mersin'in Anamur ilçesine bağlı Bozdoğan mahallesi yakınlarında kıyı boyu uzanan tarihi bir kaledir.

Büyük kesme taşlardan yapılmış olan kale, yüksek duvarlarla ayrılmış doğudaki iç avlu, batıdaki dış kale ve bunların güneyindeki kayalıklar üzerine inşa edilmiş iç kale olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir. 

DOĞANIN EŞSİZ ZENGİNLİĞİNE ŞAHİTLİK ETMEDEN BU ŞEHİRDEN AYRILMAYIN

Akdeniz ikliminin sıcacık dokusunu taşıyan Mersin'de muz ve çilek bahçelerini görmeden seyahatinizi tamamlamayı düşünmeyin bile! İşte, rengarenk kareler...

KEYİF VE GEZMEK HEP SİZİNLE OLSUN!

Hacamat ne zaman yaptırılmalıdır? Mayıs ayında en etkili Hacamat günleri 2025

İLİŞKİLİ HABER

Hacamat ne zaman yaptırılmalıdır? Mayıs ayında en etkili Hacamat günleri 2025
2025 örgü çanta modelleri! En güzel el örgüsü çanta modelleri

İLİŞKİLİ HABER

2025 örgü çanta modelleri! En güzel el örgüsü çanta modelleri
Nursena Akbaba Yasemin.com - Editör
Yasemin - Nursena Akbaba

Editör Hakkında

1997 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra 2019 yılında Sakarya Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldu. 2018 yılında Hürriyet Gazetesi ve 2019 yılında TRT'de stajlarını tamamladı. 2021 yılından itibaren Kanal 7 Medya Grubu bünyesinde yer alan Yasemin.com'da İçerik Editörü olarak görev yapmaktadır.

BİR YORUM YAPIN 0