Alüminyum bir çok şeyin içinde bulunmakta; mısır, çay, bitkiler, deodorant ve hatta içtiğiniz su.
Alüminyum aynı zamanda tava, tepsi ve büyük kaşıklar gibi mutfak araç gereçlerinin de içinde. Alüminyum dünyada en fazla bulunan üçüncü element.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) alüminyumu vücut ağırlığınızın her kilosu için 40 mgdan (kilonuz x 40 mg) fazla tüketmenin, sağlığınıza zararlı olabileceğini bildiriyor. Bu miktardan fazla alüminyum tüketmenin ise nasıl sağlık sorunları yaratabileceği konusunda hala tartışmalar sürüyor.
Dünya Sağlık Örgütü 2003 yılında en son yaptığı araştırmalarda, alüminyumun nörotoksik etkilerini inceleyen 6 çalışma yaptı. Yapılan araştırmaların 3’ü alüminyumun Alzheimer hastalığına yol açtığını savunurken, diğer 3 araştırma bu konu ile ilgili bir bağlantı bulamadı.
Alüminyum ile ilgili diğer çalışmalar, çok fazla alüminyum tüketmenin böbrek ve kemik hastalarının durumunu kötüleştirebileceğini, aynı zamanda beyin hücrelerinin büyüme hızını yavaşlatabileceğini öne sürüyor.
Yüksek sıcaklık ve asidite, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği miktarlardan daha fazla oranların yemeğe karışmasına yol açıyor.
Bu yüzden balık ve sebze gibi yiyecekleri alüminyum folyoya sarıp fırına atmak çok iyi bir fikir değil.
Burada alüminyum parçacıklarının, alüminyum içeren metal tavalarda yemeğe karışmadığını belirtmek lazım. Kaliteli mutfak gereçlerinde bulunan alüminyum, oksitlenmiş bir katman tarafından korunduğundan güvenle kullanabilirsiniz.
Uzmanlar alüminyum ile olan etkileşiminizi azaltmanızı özellikle alüminyum folyo ile yemek pişirmeyi tercih etmemenizi öneriyor.
Seramik ve cam ürünleri kullanmak ve yemeğinizi birazcık uzun sürse de alüminyum folyosuz pişirmek sağlığınız için alabileceğiniz en iyi kararlardan biri olsa gerek.
BİR YORUM YAPIN 0