Yaz aylarının gelmesiyle birlikte sivrisinekler de kaçınılmaz birer misafir oluyor. Özellikle bebek ve çocukların hassas ciltleri için sivrisinek ısırıkları hem rahatsız edici hem de bazen endişe verici olabilir.
Yaz aylarının gelmesiyle sivrisinekler de ortaya çıkmaya başladı. Sıcak havaların etkisiyle kapı ve pencerelerin sürekli açık tutulması da sivri sineklerin evlere akın etmesine zemin hazırladı. Yaz mevsiminin belkide en kötü yanlarından birisi olan ve küçük, kırmızı, kaşıntılı kabarcıklar şeklinde ortaya çıkan sivrisinek ısırıkları genellikle çocuklarda daha büyük ve şiş olabilir.
Nadiren de olsa, bazı çocuklarda skeeter sendromu adı verilen daha şiddetli alerjik reaksiyonlar görülebilir. Bu durumda ısırık bölgesinde aşırı şişlik, kızarıklık, ağrı ve bazen ateş görülebilir. Eğer çocuğunuzda bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz vakit kaybetmeden bir doktora başvurmanız önemlidir.
SKEETER SENDROMU BELİRTİLERİ
- Isırık bölgesinde aşırı şişlik, kızarıklık ve sıcaklık
- Şiddetli ağrı
- Isırık bölgesinden yayılan kızarıklık veya çizgiler (enfeksiyon belirtisi olabilir)
- Ateş
- Nefes almada zorluk, hırıltı (alerjik reaksiyon belirtisi olabilir)
- Kurdeşen veya vücutta yaygın döküntüler
SİVRİSİNEK ISIRIKLARI NASIL TEDAVİ EDİLİR
Çoğu sivrisinek ısırığı evde uygulanabilecek basit yöntemlerle tedavi edilebilir. İşte etkili tedavi yöntemleri:
- Isırık bölgesine uygulanan soğuk kompres veya buz paketi (doğrudan cilde temas etmeden bir beze sarılarak) şişliği ve kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olur.
- Eczanelerde bulunan ve bebekler için uygun olan kalamin losyonu veya düşük doz hidrokortizon içeren kremler kaşıntıyı hafifletebilir. Bu kremleri kullanmadan önce mutlaka bir eczacıya veya doktora danışın.
- Şiddetli kaşıntı ve rahatsızlık durumunda doktor kontrolünde uygun dozda oral antihistaminikler kullanılabilir.
- Aloe vera jeli, yulaf ezmesi banyosu veya karbonat ve su karışımından oluşan macun da kaşıntıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak bu doğal yöntemleri kullanmadan önce çocuğunuzun cildinin hassasiyetini göz önünde bulundurun.
- Çocuğunuzun tırnaklarını kısa tutmak, kaşımaya bağlı enfeksiyon riskini azaltır. Gerekirse geceleri eldiven giydirebilirsiniz.
SİVRİSİNEK ISIRIKLARI ÖNLENEBİLİR Mİ?
Önleme, sivrisinek ısırıklarının en etkili tedavisidir. İşte bebek ve çocuklarınızı sivrisineklerden korumak için uygulayabileceğiniz yöntemler:
- Uygun kıyafet seçimi
Özellikle akşamüstü ve sabahın erken saatlerinde, sivrisineklerin yoğun olduğu zamanlarda çocuğunuza uzun kollu ve uzun paçalı, açık renkli giysiler giydirin. Kalın kumaşlar tercih etmek, sivrisineklerin deriye ulaşmasını zorlaştırır. - Sivrisinek kovucular (Repellentler)
Çocuklar için özel olarak formüle edilmiş DEET veya Picaridin içeren sivrisinek kovucular kullanılabilir. Ancak direkt olarak yüze veya ellere sıkılmamalı, göz ve ağız çevresinden uzak tutulmalıdır. - Doğal kovucular
Limon okaliptüs yağı gibi doğal içerikli kovucular da bulunmaktadır. Ancak bu ürünlerin etkinliği ve güvenliği konusunda her zaman bilimsel kanıtlar yeterli olmayabilir. Herhangi bir ürünü kullanmadan önce mutlaka etiketi okuyun ve bir uzmana danışın. - Sinek telleri
Evlerin pencerelerine ve kapılarına sineklik takmak, sivrisineklerin içeri girmesini engeller. - Sinekliği olan bebek arabaları ve beşikler
Bebek arabası veya beşikte sineklik kullanmak, dışarıdayken bebeğinizi korumanın etkili bir yoludur. - Uyku tülü
Bebek yatağının üzerine sineklik asmak, uyku sırasında koruma sağlar.
Sivrisinekler üremek için suya ihtiyaç duyarlar bu nedenle bahçenizde veya ev çevresinde durgun su birikintileri (saksı altları, kovalar, kuş banyoları gibi) varsa boşaltın. Geceleri pencere ve kapıları kapalı tutun veya sineklik kullanın. Şafak ve alacakaranlık vakti gibi sivrisineklerin yoğun olduğu saatlerde dışarıda kalma süresini kısıtlayın.
Nane, fesleğen, citronella mumları gibi bazı kokuların sivrisinekleri uzaklaştırdığına inanılsa da, bunların tek başına yeterli bir koruma sağlamadığını unutmamak gerekir.
Bebek ve çocuklarda sivrisinek ısırıklarına karşı alınacak önlemler, yaz aylarını daha rahat ve güvenli geçirmelerini sağlayacaktır, ancak alerjik reaksiyonlar veya ciddi semptomlarla karşılaştığınızda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun.
BİR YORUM YAPIN 0