Yıllardır uzun yaşamın sırrı üzerine yapılan araştırmalar sadece ihtiyacımız kadar yemenin önemini gösteriyor.
Medya organlarında sıkça karşımıza çıkan uzun yaşım sırrı çözüldü haberlerini birçoğumuz görmekteyiz. Genellikle uzun yaşayan kişilerle röportaj yaparak bu sır hakkında bilgi alınmaya çalışılır.
Genellikle bu sırrın doğal beslenmekten dolayı olduğu bizlere sunulur. Uzun yaşayan kişiler genellikle kentten ve sanayiden uzakta, kırsal kesimde yaşayan kişilerden çıktığı görülür. Bu kişilere nasıl beslendikleri sorulduğu zaman, taze sebzeler, bitki çayları, her gün içilen keçi sütü ya da her gün yenen süzme peynir ya da ringa balığı gibi cevaplarla karşılaşırız.
Uzun yaşamak için hangi besinleri tüketip hangi besinlerden uzak durmak oldukça önemli. Uzun yaşamın sırrının 'ölçülü yemek' olabileceği tezi üzerinde, genetik araştırmalar yapılmaya başlandı.
Richard Weindruch’un yaptığı bir çalışmada, istedikleri miktarlarda beslenen maymunların yüzde 37’si yaşlılığa bağlı hastalıklara yakalanırken, ölçülü beslenenlerde bu oran yüzde 13 olarak tespit edilmiş.
Amerikalı bir yaşlılık bilimi uzmanı olan Clive McCay, 1935 yılında sadece ihtiyacı kadar yiyen farelerin ömürlerinin yüzde 40 oranında uzadığını ve yaşa bağlı hastalıkların ortaya çıkmasının önemli ölçüde gerilediğini kanıtlamış.
Profesör Richard Weindruch’un yaptığı fare deneylerinde yine aynı sonuçlar elde edilmiş. Ölçülü yiyen fareler ya da maymunlar sadece uzun yaşamıyor, aynı zamanda yaşam kaliteleri de artıyor; çok daha sağlıklı ve fit oldukları araştırmalarda ortaya çıktı.
BİR YORUM YAPIN 0