Türkiye tarımında son yılların en dikkat çeken ürünlerinden biri haline gelen gilaburu meyvesi, yüksek getirisi ve dayanıklı yapısıyla üreticilerin yeni gözdesi oldu. Bakım gereksiniminin azlığı ve zorlu iklim koşullarına karşı gösterdiği direnç sayesinde gilaburu, birçok çiftçi için adeta yeni bir gelir kapısı aralıyor.
Son dönemde özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde yaygınlaşmaya başlayan gilaburu yetiştiriciliği, hem düşük maliyetli oluşu hem de pazar değerinin yüksekliğiyle tarımsal üretimde alternatif bir seçenek sunuyor. Uzmanlar, meyvenin sulama ve gübreleme gereksiniminin sınırlı olmasının üretim maliyetlerini düşürdüğünü belirtiyor. Sağlık açısından da dikkat çeken gilaburu, özellikle böbrek sağlığına yönelik faydalarıyla tüketici talebini artırıyor. Talepteki bu yükseliş, ürünün pazarda değer kazanmasına ve üreticilerin yüzünü güldürmesine neden oluyor.
FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Yüksek antioksidan içeriği sayesinde halk arasında böbrek taşlarına iyi geldiği ve bağışıklığı desteklediği düşünülür. Gilaburu suyu, şurubu, reçeli veya marmelatı şeklinde tüketilen bu ürünün perakende kilogram fiyatının 300-325 TL arasında değişmesi, işlenmiş ürünlerde ise kar marjının daha da artması, popülerliğini ve üreticiye olan faydasını açıkça göstermekte.
Uzmanlar tarafından “şifa meyvesi” olarak da anılan gilaburu, içerdiği doğal bileşenlerle dikkat çekiyor. Meyvenin öne çıkan faydaları şöyle:
Böbrek sağlığını destekler: Böbrek taşı ve kumunun dökülmesine yardımcı olduğu sık sık dile getirilen faydalar arasında yer alır.
Kas spazmı ve krampları azaltır: Rahatlatıcı etkisiyle kas gevşetici özellik gösterir.
Antioksidan deposudur: Vücuttaki toksinlerin atılmasına katkı sağlar, bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur.
Stresi azaltır, sakinleştirir: Sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı etkiye sahip olduğu bilinir.
Sindirim sistemini destekler: Mide rahatsızlıklarına iyi gelir, hazmı kolaylaştırır.
Doğal iltihap azaltıcıdır: Vücutta inflamasyonu düşürmeye katkı sağlar.
BİR YORUM YAPIN 0