Şizofren şehirde yaşayanları tehdit ediyor

11 Nisan Dünya Şizofreni ile Mücadele Günü'nde psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, şizofreni hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, şizofreni rahatsızlığının genetik yapı ile çevresel etkenlerin etkileşimi ile ortaya çıktığını söyledi. Yosmaoğlu, Şizofreni hastalığını oluşturan tek bir genin tespit edilemediğini belirten bu rahatsızlığın, pek çok genin birbirleri ile etkileşimini kapsadığını belirtti.

"İÇE KAPANIRLAR"

Dr. Ahmet Yosmaoğlu,"Hastalık, mustarip olan kişilerde duygulanım, algı, düşünce ve davranış alanlarında gündelik işlevi azaltacak kadar bozulmaya neden olur. Hasta içe kapanarak adeta kendine ait bir gerçeklikte yaşamaya başlar” dedi.

İKİ KÜMEDE TOPLANAN SEMPTOMLAR

Şizofreninin belirtilerinin iki ayrı kümede toplanarak değerlendirildiğini kaydeden Ahmet Yosmaoğlu, pozitif belirtileri şöyle tanımlıyor: “Normalde kişilerde görülmeyen yalnız hasta kişilerde rastlanabilecek Gaipten sesler duymak, var olmayan kişi ve nesneleri görmek, çevredeki kişilerden şüphelenmek, televizyondan mesaj almak gibi semptomlar”

Negatif belirtiler ise normal kişilerde var olan fakat hastalık süreciyle ortadan kalkan özellikler: Sosyal içe çekilme, irade kaybı, konuşma miktarında azalma, kişisel bakım düşüklüğü…

ERKEKLERDE RİSK FAZLA

Dr. Yosmaoğlu, kış veya ilkbahar doğumlu olanlar, şehirde yaşayanlar, göç etmiş olanların daha yüksek risk altında olduğunu vurguladı.
 
Ayrıca yaşlı babaların çocukları, anne karnında enfeksiyona maruz kalanlar, stresli gebelerin çocukları, olumsuz yaşam olayları ve travmaya maruz kalanlar, sosyal olarak izole edilmiş kişiler, alkol/madde kullananlar ve ailesinde şizofreni öyküsü bulunanlar da yüksek risk taşıyan gruptalar.

Yosmaoğlu, erkek olmanın şizofreni rahatsızlığının erken başlaması ve ağır seyretmesi ihtimalini arttırdığını ifade etti.

TEDAVİ EDİLEBİLEN BİR HASTALIK

Şizofreni belirtilerinin ilaç tedavisi ve diğer biyolojik tedaviler ile kontrol altına alınabildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, “Bazı hastalar tedavi ile sosyal yaşamına devam edebilirken bazı hastalar için süreç zorlayıcı olabilmektedir” şeklinde konuştu.

İLAÇ KADAR İLGİDE ÖNEMLİ

Sadece ilaç değil şizofren hastalarının şefkat ve ilgiye de en az ilaçlara olduğu kadar ihtiyaç duyduğunu belirten Yosmaoğlu,  “Rahatsızlığın yarattığı belirtiler ile alakalı eleştiri, hiçbir işe yaramadığı gibi, hastanın stres düzeyini daha da arttıracağı için, hastalık alevlenmelerini sıklaştırır. Aşırı korumacı yaklaşım da hastanın işlev görmesinin önünde engel oluşturur. Koruma ve yalnız bırakarak, uzaktan izleyerek desteklemenin dengeli bir bileşimi, hastaların iyi kalmasına yardımcı olur” tavsiyesinde bulundu. 

 

 

 

 

 

ETİKETLER

BİR YORUM YAPIN 0