Klinik Psikolog Sümeyye Üstün, günlük hayatın yüklerinin fark edilmeden biriktiğini belirterek, kişinin kendini dinlemesinin stresle baş etmede en etkili adım olduğunu açıklıyor. İşte uzman isimden stresle başa çıkmanın yolları
Günümüzde hayatı hızlı yaşamamız, kendimize ve başkalarına yönelik beklentilerin artması, zihnimizin sürekli olarak bir şeylerle meşgul olması zihnimizi bir tetikte olma haline sürükler. Gün içinde etrafımızda olup biten ve maruz kaldığımız çok fazla yük birikmeye başladı. Tüm bunlar "her an bir şey olabilir" duygusu ile birlikte omuzlarımızda ekstra fazla yük oluşturur. Stres yoluyla bedenimiz "galiba tehlikedeyim" sinyalini sık sık verir. Bizler bu sinyale kulak asmadıkça öfke, kaygı, baş ağrısı, unutkanlık veya tükenmişlik gibi durumları sık sık yaşayabiliriz. Bu sebeple stresle baş etmek kendimizi zorlamaktan ziyade kendimizi duymakla başlar.

BEDENİMİZE DÖNMEK
Stresi ilk olarak bedensel duyum içinde algılarız. Nefes alışverişlerimiz sıklaşabilir, kaslarımız gerilebilir, kalp atışımız hızlanabilir veya çenemiz kilitlenebilir. Bu ve benzeri tepkileri fark etmek, stres anlarını fark etmemiz için güçlü birer göstergedir. Bedenimiz hangi anın içindeyken veya zihnimizden neler geçmekteyken böyle tepkiler veriyor? Burası bizim başlangıç noktamız.
Öte yandan oradaki duygu ve düşüncelere bakmadan önce bedenimiz rahatlatmamız ve ona "güvendesin" mesajı göndermemiz gerekir. Bunun için birkaç küçük ama etkili yöntemi uygulayabilirsiniz:
- Derin ve yavaş nefes alıp vermek
- Etrafımızda görebildiğimiz nesneleri ve renkleri saymak
- Etrafımızda duyduğumuz sesleri fark etmek
- Etrafımızda kokusunu alabildiğimiz nesneleri hissetmek
- Bunları yaparken alnımıza, şakaklarımıza veya göğsümüzün üst kısmına ritmik hareketlerle hafifçe dokunmak
- Tüm bunları 5 dakika boyunca yapmak ve başka hiçbir şey yapmadan durmak
Bu şekilde beden sakinleştiğinde zihin de peşinden sakinleşmeye başlayacaktır.

DUYGULARIM NE SÖYLÜYOR?
Bedeni sakinleştirdikten sonra artık o yoğun stres anında aklımızdan geçen duygu ve düşüncelerin neler olduğuna yavaşça bakabiliriz. Stresin başladığı an kendinizi yalnız hissettiğiniz bir an olabilir, çaresiz hissettiğiniz bir an olabilir veya başarısız hissetmiş olabilirsiniz. Belki de sanki hiçbir şey yapamayacakmışsınız gibi gelebilir ya da yaptıklarınız sanki hiç yetmiyormuş gibi de gelebilir. Duygunuzu bulabilmek için kendinize "Çoğunlukla hangi anlarda bunu yaşıyorum?" diye sorabilirsiniz. Böylece duyguyu bulmanız daha kolay olabilir.
Bazı duyguların bizde bu denli stres oluşturmasının sebebi onları isimlendirmekte, düzenlemekte ve deneyimlemekte zorlanıyor olmamızdır. Bu duyguların geçmiş deneyimlerimizle iç içe geçmiş bağlarının olması muhtemeldir. Tüm bu duyguların hayatımızın belki de hiç hatırlayamadığımız dönemlerinde, hatta belki de üst kuşakların deneyimlerinde mutlaka bir yeri vardır. Zamanla çağrışımlarımız aracılığıyla, hikayelerimiz içindeki bu bağlantıları bulmak, anlamlandırma ve regülasyon kapasitemizi arttırır.
ZİHNİ YAVAŞLATMAK
Tüm bunlar olup biterken belki de en önemli şey zihni, hayatı az ya da çok bir şekilde yavaşlatabilmektir. Stres anında zihnimizin girdiği o girdaptan ancak onu yavaşlatarak çıkartabiliriz.
- “Yetişemeyeceğim!”
- “Geç kalacak!”
- “Her şey benim sorumluluğumda”
- “Ya rezil olursam!”
- “Ya bu halimi görürlerse!”
- “Yanlış yapmamalıyım!” vb.
Kronik bir şekilde öylece kurulan bu tür cümleler bilinçdışı zihnimizde güçlü yeri olan cümlelerdir. Derinlerde derin içsel çatışmalar ve bilinçdışında gizlenmiş derin duygular barındırırlar. Bunlara adım adım erişmek ve bu yolla gerçek benliği tanımak ancak bir parça yavaşlayabilmekle mümkün olur.

SINIR ÇİZMEK
Kendini ve duygularını fark etmeye başlayan bir insan yavaş yavaş sınırlarını da belirleyebilecektir. Evliliğinde, işinde, ailesinde, vs. kendi alanını çizebilmek ve onu koruyabilmek için önce kendini tanıyabilmek gerekir. Utanıp sıkılmadan hayır diyebilmek, bir teklifi reddedebilmek tüm bunlardan sonra kendiliğinden gelecektir.
SON SÖZ
Kendinize zaman ayırmayı, belki sıcak bir duş almayı, mini bir yürüyüş yapmayı, sevdiğiniz bir paçayı dinlemeyi, vb. ihmal etmeyin. Ve unutmayın ki, anlayışlı ve sıcak insanlarla bir arada olmak, stresle baş etmenin güçlü bir başka yoludur.
Klinik Psikolog Sümeyye Üstün
BİR YORUM YAPIN 0