
Müslüman toplumların adeta alemeti farikasından biri olan kurban kesme ibadetinin hükmü nedir? Herkes kurban kesmeli midir? Kurban hissesi nasıl dağıtılır? Kurban eti kimlere verilir?
Sözlükte yaklaşmak anlamına gelen kurban, dini bir terim olarak Allah'a yaklaşmak için ibadet amacı güderek belli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmek anlamına gelir. Kurban, dini ölçülerce zengin sayılan kişilere düşen bir ibadet olup esas manası paylaşmak, maddi durumu yetersiz olanlara yardım etmek ve Allah'ın rızasını kazanmaktır. Kurban ibadetinin özünde Allah Teala'ya yakınlık ve fedakarlık vardır. Kurban kesen Müslüman esasen, tüm malını ve varlığını Allah Teala için feda etmeye hazır olduğunu gösterir.
KURBAN İBADETİNİN HÜKMÜ NEDİR?
Alimlerin çoğunluğuna göre kurban kesmenin hükmü sünnettir. Hanefi alimleri ise genellikle kurban ibadetinin vacip olduğunu belirtmişlerdir. Hükmü farz olmasa da geçmişten beri uygulanan ve gelenekselleşen kurban ibadeti, Müslüman toplumların ayırt edici bir özelliği olarak birlik ve beraberliği vurguladığından, Müslüman toplumlarda önemli bir rol oynar.
Allah'a yakınlaşmak maksadıyla kurban ibadeti büyükbaş veya küçükbaş olarak kesilebilir. Ancak her ikisinin kuralları farklıdır. Koyun, keçi, koç gibi küçükbaş hayvanlar tek kişi tarafından üstlenilerek kesilirken; sığır, inek, manda, deve gibi büyükbaş hayvanları ise 7 kişiye kadar ortak olup kesilebilir. Büyükbaşta kurban hissesi tek kişiden 7 kişiye kadar mümkün olabilir ancak 7 kişiden fazla ortak olamaz.
Kurban ibadetinin dini dayanağına baktığımızda ise Kuran, Sünnet ve icma ile sabit olduğunu görürüz. Hicretin 2. yılında başlayan uygulamaya ilişkin Kuran-ı Kerim'de şu ayetler mevcuttur:
-
"Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin." (el-Hac, 22/28).
-
"Her ümmet için Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık." (el-Hac, 22/34).
Sahih hadis rivayetlerine bakıldığında ise şu uygulamalar görülmektedir:
-
Hz. Peygamber (s.a.s.), Kurban Bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
-
Nitekim kendisi de kurbanın meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kesmiştir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
-
Ayrıca hicretin ikinci yılından günümüze kadarki süreçte Müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir.
KURBAN HİSSESİ KİMLERE VERİLİR?
Kurban kesen kişiler kestikleri kurbanın etini ya da hisselerini 3'e bölerler. 3 parçanın 2'si yoksullarla ve kurban kesemeyenlerle paylaşılırken, kalan 1 parça evde bırakılır. Çünkü kurban kesmekteki asıl amaç paylaşmaktır. Kurban ibadeti, toplumsal yönü ağır basan bir ibadettir. Bu yüzden kurban etini ikram etmek makbuldür.
Kurban etini paylaşmak suretiyle çevremizde yaşayan ve maddi durumu yeterli olmayan insanlar gözetilebildiği gibi, yurt dışına da gönderilebilmektedir. Kurbanı kesen kişiye sözlü vekalet vermek suretiyle, sizin adınıza biri yurt dışındaki yoksul insanlar için orada kurban kesebilir. Böyle olunca kesilen hissenin tamamı oradaki ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Türkiye'de birçok vakıf tarafından uygulanan uygulama için dikkatli ve seçici olmak gerekir. Şeffaflık ilkelerine dayalı ve güvenilir kişilerle birlikte çalışmaya özen gösterilmelidir.
BİR YORUM YAPIN 0