
Lösemi ve doğuştan gelen kan hastalıklarıyla mücadele eden çocuklar için kemik iliği nakli, artık çok daha fazla hastaya umut olan hayati bir tedavi. Medipol Sağlık Grubu’ndan Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Didem Atay, “Haploidentik yani yarı uyumlu nakillerde bile akraba içi ve dışı nakillerle aynı başarı oranlarına ulaşabiliyoruz” diyerek, gönüllü kök hücre bağışının hayati önemine dikkat çekti.
Kemik iliği nakli, lösemi ve Akdeniz anemisi gibi zorlu hastalıklarla savaşan binlerce minik kahraman için adeta bir can simidi. Bu küçücük bedenler için hayata tutunmanın en güçlü yolu olan nakil, ne yazık ki uygun verici bulmak hala aşılması gereken büyük bir engel. Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Didem Atay, "Her lösemili çocuk vericisiyle (anne babası) gezer. Yeter ki biz onu zamanında kemik iliği nakline ulaştıralım." ifadelerini kullandı.
KÖTÜ HUYLULARA KARŞI EN GÜÇLÜ SİLAH
Kemik iliği nakli, çocuklarda hem lösemi gibi kötü huylu (malin) hem de Akdeniz anemisi gibi selim hastalıklarda uygulanabiliyor. Prof. Dr. Didem Atay, son yıllarda lösemi tedavisinde büyük ilerlemeler sağlandığını belirterek, "Standart risk grubundaki çocuklarda yüzde 90-95’lere varan başarı oranları elde edilebiliyor. Ancak bazı vakalarda hastalığın tekrarlama riskine karşı kemik iliği nakline ihtiyaç duyuluyor" dedi.
"O ÇOCUĞUN TEK ŞANSI SİZ OLABİLİRSİNİZ"
Uygun verici bulmak bazen zaman alabiliyor. Bu süreçte aile içinden veya akraba dışı vericiler tercih ediliyor. Eğer bu seçenekler sağlanamazsa, anne ya da baba gibi yarı uyumlu (haploidentik) vericilerle nakil yapılabiliyor. Prof. Dr. Atay, "Haploidentik nakiller, başarı açısından artık akraba içi veya dışı nakillerle eşdeğer seviyeye ulaştı. Aileler bu konuda endişe etmesin" uyarısında bulundu. Türkiye’de gönüllü kök hücre bağışı için Türkkök sistemi kullanılıyor. Uygun bir eşleşme durumunda, vericiye ulaşılarak tekrar onayı alınıyor. Ancak bazı vericilerin son anda vazgeçebildiğini belirten Prof. Dr. Atay, "O çocuğun tek şansı siz olabilirsiniz. Lütfen geri adım atmayın. Bu, tıpkı kan bağışı kadar güvenli bir süreçtir" dedi.
KÖK HÜCRE NASIL ALINIYOR?
Kök hücrenin iki farklı yöntemle toplanabildiğini ifade eden Prof. Dr. Atay, "Ameliyathane ortamında kemik iliğinden ya da özel cihazlar aracılığıyla damardan alınan periferik kandan. Her iki yöntem de verici açısından güvenli oluyor. Vücut 3-4 hafta içinde verdiği kök hücreleri tekrar üretir. Bağışçının sağlığı bu işlemden etkilenmez. Türkkök havuzunda eşleşme bulunamazsa, dünya genelindeki uluslararası verici bankalarından da tarama yapılabiliyor. Ancak yurt dışı kaynaklı nakillerde süreç uzayabildiği için, acil durumlarda en çok haploidentik nakillere başvuruluyor" şeklinde konuştu.
BİR YORUM YAPIN 0