Yasin Suresi okunuşu ve faziletleri! Yasin Suresi neye iyi gelir?

Genelde ölen kişinin arkasından okuyup hediye ettiğimiz bir sure olan Yasin Suresi, okunmasında çok hikmetlerin ve faziletlerin olduğu bir suredir. Bu nedenle mümkün olduğunca her gün Yasin Suresini okumak, dahası anlamak ve amel etmek çok önemlidir. Peki, Yasin Suresinin Arapça ve Türkçe okunuşu nasıldır? Yasin Suresinin faziletleri nelerdir?

Allah'ın (c.c) kitabı olan ve bizlerin de anlayarak okuyup hayatımıza geçirmemiz gereken Kuran-ı Kerim'de, her surenin birçok özelliği vardır. İçerisindeki her bir sure ve ayet, Allah'ın kelamı olması nedeniyle biz Müslümanlar için çok kıymetli olup muhakkak öğüt almamız gereken yerler vardır. Ölen kimselerin ardından okumaya devam ettiğimiz Yasin Suresi ile ilgili Peygamber Efendimiz'in (SAV) "Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'ân'ın kalbi de Yâsin'dir. Kim Yâsin'i okursa, Allah onun okumasına, Kur'ân'ı on kere okumuş gibi sevap yazar." (Tirmizî) hadis-i şerifinde buyrulduğu üzere Yasin-i şerif Kuran-ı Kerim'in kalbidir.  Ayrıca "Yasin-i şerîfi her gece okumaya devam eden kimse vefat ederken şehit olarak vefat eder." (Heysemî) hadis-i şerifinde şehitlik mertebesinde ruhunu teslim etmek isteyen bir kimsenin geceleri Yasin suresini okumaya devam etmeyi alışkanlık haline getirmesinde fayda vardır.

Kuran-ı KerimİLİŞKİLİ HABERKuran-ı Kerim'in en uzun suresi Bakara Suresinin faziletleri! Bakara suresi ne için okunur?

KURANDA YASİN SURESİ KAÇINCI CÜZDE? YASİN SURESİNİN FAZİLETLERİ

Yasin suresi nedir? Yasin suresinin faziletleri

Yasin suresi nedir? Yasin suresinin faziletleri

Kuran-ı Kerim'in 23. cüzünde olup 36. suresine tekabül eden Yasin-i Şerif faziletleri ve sırları bakımından oldukça hikmetlidir. Kuran-ı Kerim'in mertebesi yani kalbi olarak tanımlanan Yasin suresi, kitabımız olan Kuran'da özellikle vurgulanan konuları da kapsamaktadır. Vahiy, peygamberlik, dirilme ve hesap verme gibi örneklerin geçtiği Yasin-i Şerif suresi her Müslümanın devamlı olarak okuması gereken en faziletli surelerden biridir.

YASİN ŞİFA NİYETİNE OKUNUR MU? YASİN OKUMANIN SEVABI

Yasin suresi arapça okunuşu

Yasin suresi arapça okunuşu

AllahİLİŞKİLİ HABERAllah'ın en güzel 99 ismi sıralaması! Esmaü'l- Hüsna (Allah'ın 99 ismi) anlamı ve faziletleri

Peygamber Efendimiz (SAV), "Ağrıyan dişinin üzerine şehâdet parmağını koyup Yâsin-i şerîfin son tarafını nihhayete kadar oku, biiznillah teâlâ şifâ bullur." buyurmaktadır. (Suyûtî, el-Câmi’us-Sağîr, no: 5218)

Peygamberimizin tavsiye ettiği en faziletli günlük zikirlerİLİŞKİLİ HABERPeygamberimizin tavsiye ettiği en faziletli günlük zikirler

"Ölüm alâmetleri zuhur eden hastalarınız üzerine Yâsin-i Şerîfi kıraat ediniz." (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 19-20). Yukarıdaki 2. ve 3. hadisten anlaşılacağı gibi hastalıklar için günümüzde şifa niyetine okunan Yasin-i şeriflerin hastanın iyileşme sürecinin hızlanması için okunabilir.

ÖLÜNÜN ARKASINDAN YASİN OKUNUR MU? 

Ölüye yasin okunur mu? Ölen kişinin arkasından Yasin okumanın faziletleri neler?

Ölüye yasin okunur mu? Ölen kişinin arkasından Yasin okumanın faziletleri neler?

Ölüm döşeğinde yatan hastanın durumu ağırlaştığı zaman son nefeslerinin sayıldığı durumlarda vefat etmek üzere olan kimsenin sağ tarafa dönük bir şekilde kıbleye dönük yatırılması müstehap olan davranışlardandır. Bu konuyla ilgili Peygamberimiz (SAV), "Ölülerinize (ölüme yaklaşanlara) lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz." (Müslim, Cenâiz 1, 2; Tirmizî, Cenâiz 7) buyurmaktadır. Kişi öldükten sonra da Yasin suresinin okunup okunamayacağı ile ilgili bir hadis-i şerifte şöyle geçmektedir:  "Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." (Müsned, V/26).

Bir başka hadis-i şerifte de; "Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret ederek orada Yasin sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl16/468) buyrulmaktadır.

YASİN SURESİNİN ARAPÇA OKUNUŞU

Yasin suresi 1.sayfa

Yasin suresi 1.sayfa

Yasin suresi 2.sayfa

Yasin suresi 2.sayfa

Yasin suresi 3.sayfa

Yasin suresi 3.sayfa

Yasin suresi 4.sayfa

Yasin suresi 4.sayfa

Yasin suresi 5.sayfa

Yasin suresi 5.sayfa

Yasin suresi 6.sayfa

Yasin suresi 6.sayfa

Türkçe Meali;

1. Yâ Sîn.

2,3,4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a ant olsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.

5,6. Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

7. Ant olsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.

9. Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.

10. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.

11. Sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.

12. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir.

13. (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.

14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler.

15. Onlar şöyle dediler: "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."

16. (Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor."

17. "Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir."

18. Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."

19. Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.

20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."

21. "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."

22. "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O'na döndürüleceksiniz."

23. "O'nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."

24. "O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."

25. "Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"

26,27. (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.

28. Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.

29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.

30. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.

31. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?

32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.

33. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler.

34,35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

36. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.

37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.

38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri (düzenlemesi)dir.

39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.

40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.

42. Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.

43. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.

44. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.

45. Onlara, "Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler.

46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.

47. Onlara, "Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler.

48. "Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.

49. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.

50. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.

51. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.

52. Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler."

53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.

54. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.

55. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.

56. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.

57. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.

58. Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selâm" (vardır).

59. (Allah, şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"

60,61. "Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"

62. "Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"

63. "İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."

64. "İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"

65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.

66. Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!

67. Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.

68. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?

69. Biz, o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.

70. (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik.

71. Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.

72. Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.

73. Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilâhlar edindiler.

75. Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde, ilâhlar onlara yardım edemezler.

76. (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.

77. İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.

78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"

79. De ki: "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir."

80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.

81. Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.

82. Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.

83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.

ETİKETLER

BİR YORUM YAPIN 9

anonim 3 yıl önce

merhaba. henüz bu konularda bilgi sahibi değilim o yüzden sorum çok saçma gelirse şimdiden kusura bakmayın. neden Kuran'ı okumak hastalıklar, ölüler vs için iyi geliyor? mesela yasin suresinde vahiy, peygamberlik, dirilme, hesap verme gibi konulardan bahsediliyor. neden bunları okumak ölüler, hastalar vs için iyi geliyor? anlatırsanız çok mutlu olurum:)

Toplam 2 beğeni

bahtıyar 3 yıl önce

vahiy akla yardımcı olsun diye gönderildi...okuyun anlayın yaşayın..yoksa sadece sevap için anlamadan okumak hiçbir işe yaramaz..özellikle yasin süresi bu kitabın dirilere okunmasını söyler 70.ayette

Toplam 1 beğeni

Ali 3 yıl önce

Ölenin arkasından sadece dua edilir. Kur'an okunmaz, Hz peygamber hiç okumadı

Toplam 1 beğeni

aysegül 3 yıl önce

ben annem icin hangi duvayi yapabilirim?

Toplam 4 beğeni

iskender 3 yıl önce

5 Vakit namazınızı vaktinde kılmalısınız...Çünkü namazınızda ibadeti Allah'a yaparken Yüce Rabbimiz anne ve babamızın affını da içeren Kur'an ayetini okuyarak tamamlarız. Her 2 ve 4 rekatlı namazın sonunda'' Rabbenağfirli velivalideyye velil mü'miniyne yevme yekumül hisab.Birahmetike Ya erhamer Rahimiyn'' okuyarak anne ve babamıza yaşyorlarsa da vefat etmişlerse de affedilmeleri için Yüce Rabbimize dua etmiş oluruz. Anlamı:Ey Rabbim!Beni lütfen bağışla,anne ve babamı ve sana inanan ve kulluk garetinde olan tüm mümin kullarını hesabın verileceği gün bağışla... Umarım yardımcı olabilmişimdir...Selamlar hayırlı günler dilerim...

Toplam 1 Beğeni

HALİL 3 yıl önce

Allah razı olsun

Toplam 1 beğeni
Yorumların Tümünü Okuyun